


Dışlanmanın Ruh Sağlığı Üzerindeki Yıkıcı Etkileri
Dışlanma, bireyin zihinsel ve duygusal sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkilere sahip olabilecek bir sosyal reddedilme veya dışlanma biçimidir. Genellikle bir ceza biçimi olarak veya sosyal normları uygulamak amacıyla bir kişinin veya grubun sosyal etkileşimlerden, faaliyetlerden veya olaylardan kasıtlı olarak dışlanmasını içerir.
Dışlanma, aşağıdakiler de dahil olmak üzere birçok biçim alabilir: Sosyal izolasyon: Sosyal toplantılardan, etkinliklerden veya faaliyetlerden dışlanmak, bireyin kendini yalnız hissetmesine ve diğerlerinden kopuk kalmasına neden olmak.
2. Sözlü dışlama: Bireyi kasıtlı olarak dışlayan veya küçük düşüren aşağılayıcı dil, hakaret veya aşağılamalara maruz kalmak.
3. Fiziksel dışlanma: Sınıf, ofis veya dinlenme tesisi gibi belirli alan veya kaynaklara erişimin engellenmesi.
4. Siber zorbalık: Bir kişiyi çevrimiçi ortamda taciz etmek, korkutmak veya aşağılamak için teknolojinin kullanılması.
5. Kaçınma: Genellikle bir ceza biçimi olarak veya sosyal normları zorlamak amacıyla bir bireyden veya gruptan kasıtlı ve sürekli bir şekilde kaçınmak. Dışlanmanın etkileri şiddetli ve uzun süreli olabilir, reddedilme duygularına, düşük özsaygıya, depresyona, anksiyete ve hatta intihar düşünceleri. Aynı zamanda kan basıncının, kalp atış hızının ve stres hormonu düzeylerinin artması gibi fiziksel sağlık sorunlarına da yol açabilir. Dışlanmanın hem kasıtlı hem de kasıtsız olabileceğini unutmamak önemlidir. Bazı dışlanma biçimleri kasıtlı ve kötü niyetli olsa da, diğerleri bilinçsiz veya kasıtsız olabilir; örneğin bir kişinin görünümü, geçmişi veya inançları nedeniyle bir sosyal gruptan dışlanması.
Genel olarak dışlanma, sosyal reddedilmenin zararlı bir biçimidir bireyin zihinsel ve duygusal sağlığı üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratır. Toplumumuzda ve sosyal etkileşimlerimizde dışlanma biçimlerinin farkında olmak ve bunu önlemek için adımlar atmak önemlidir.



